Real Madrid’in genç yıldızı Arda Güler, The Players Tribune için kaleme aldığı mektubuyla milyonları derinden etkiledi. Futbola nasıl başladığını, yaşadığı zorlukları ve hayallerine ulaşma sürecini içtenlikle anlatan Arda, özellikle çocukluğundaki yoksunlukları ve mücadelesini paylaşarak okuyanları duygulandırdı. “Giyecek bir şeyim yoktu” sözleriyle hafızalara kazınan mektup, onun azmi ve samimiyetiyle Türk futbol tarihine duygusal bir not düştü.
“Hayalim sadece bir PlayStation’dı, babama her gün yalvarırdım”
Henüz 12 yaşında bir çocukken, arkadaşının evinde oynadığı FIFA 17 oyunundan etkilenerek futbolcu olma hayallerine sarılan Arda Güler, mektubunda o günleri şöyle anlattı: "Oyun bizim için sadece oyun değildi. Hayallerimizin televizyon ekranına yansımasıydı." Alex Hunter karakterinin kariyer modundaki yolculuğu, onun için sadece bir sanal başarı değil, gerçek bir hedefin sembolü olmuştu. Babasından oyun konsolu istemek için her gün yalvaran Arda, o yaşlarda bile hayallerinin peşinden koşmanın önemini kavramıştı.
Fenerbahçe aşkı babadan miras
Mektubun en sıcak bölümlerinden biri ise Arda’nın Fenerbahçeliliğini nasıl yaşadığıyla ilgiliydi. Babasının sarı-lacivertli renklere olan tutkusu, evin her köşesine yansımıştı. Bir derbi golünde tavandaki lambayı kıracak kadar coşkulu bir Fenerbahçe taraftarı olan babasının etkisiyle “damarlarında sarı-lacivert akan” Arda, bu tutkunun peşinden İstanbul’a geldi.
“Sadece 13 yaşındaydım, ama omuzlarımda koca bir yük vardı”
Ankara’dan İstanbul’a uzanan yolculuğu anlatan Arda, o anı unutulmaz sözlerle ifade etti: “Doğum günümde evden ayrıldım. Herkes ağlıyordu ama ablamın sözleri kulağımda çınladı: ‘Arda, buzdolabını doldurman gerekiyor’.” Bu cümle, henüz çocuk yaşta ailesinin umudu haline gelen genç bir yeteneğin sorumluluğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyordu.
“Giyecek başka kıyafetim yoktu”
Mektubun en vurucu satırları ise okul yıllarındaki bir anıya aitti. Serbest kıyafet gününde herkes markalı giysilerle gelirken, Arda formasıyla gelmek zorunda kalmıştı. “Unuttum ya, tüh” dese de gerçek çok daha derindi: “Giyecek başka bir şeyim yoktu.” Bu itiraf, onun içtenliğini ve zorluklara rağmen vazgeçmeyen yapısını gözler önüne serdi.
Fenerbahçe’de 10 numarayı giymek: Bir hayalin gerçekleşmesi
Mesut Özil’in ayrılığı sonrası Fenerbahçe’de 10 numarayı giymesi, Arda için büyük bir onurdu. “Sadece Alex’in ayak izlerinden gitmiyordum, milyonların yaratıcılık yükünü omuzluyordum” diyerek bu sorumluluğu anlatan Arda, o formayı taşımayı bir ayrıcalık olarak gördüğünü ifade etti.
Real Madrid’e uzanan yol: “Boğulacaksan büyük denizde boğul”
Arda Güler’in hayalleri sadece Türkiye sınırlarını aşmakla kalmadı, Real Madrid ile yeni bir boyuta ulaştı. Ancelotti ile yaptığı görüntülü görüşme, onun kararını şekillendiren anlardan biri oldu. “Modric ve Kroos yaşlanıyor, orta sahada sana yer açılacak” diyen Ancelotti’nin sözleri, genç yıldız için bir dönüm noktasıydı. Annesinin gözyaşlarıyla karışan sevinç, Arda’nın hem ailesi hem de kendisi adına ulaştığı zirvenin duygusal ifadesiydi.
“Real Madrid’de 10 numara olmak istiyorum”
Mektubun sonunda Arda Güler, hala birçok hayalinin olduğunu dile getirdi. Defterine adım adım hayalini gerçekleştirmesinde payı olan isimleri yazdığını söyleyen yıldız isim, Real Madrid’de 10 numaralı formayı giymek ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak istediğini vurguladı. Türk futbolunun geleceği için de sorumluluk almak istediğini belirten Güler, “Ben tek olmak istemiyorum. Yeni neslin önünü açmak istiyorum” diyerek, hem liderlik vizyonunu hem de tevazu dolu duruşunu ortaya koydu.