ABD Türkiye Büyükelçiliği, sosyal medya hesapları üzerinden 'Deprem sırasında ne yapılmalı?' başlıklı kapsamlı bir hayatta kalma kılavuzu yayımladı. Genellikle Türkiye'deki vatandaşları için İngilizce duyurular yapan elçiliğin, bu kez Türkçe ifadelerle yerel halka da seslenmesi, yaklaşan tehlikenin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Büyükelçiliğin bu paylaşımının ardından İstanbul'da büyük bir deprem mi bekleniyor sorusu bir kez daha gündeme geldi.
ENERJİ 1766'DAN BERİ KİLİTLİ OLAN HATTA YÜKLENDİ
Son dönemde Büyük İstanbul Depremi konusunda Batı medyasında pek çok analiz yayımlandı. Özellikle 23 Nisan 2025 tarihinde Silivri-Kumburgaz açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki sarsıntı, basit bir depremden çok daha fazlası olarak yorumlanıyor. Yer bilimciler, bu sarsıntının 1766 yılından beri sessizliğini koruyan ve büyük bir stres biriktiren kilitli fay parçasına doğru ilerleyen bir 'uyanış sinyali' olduğu fikrinde.
UZMANLARDAN 'HİPOTEZ DEĞİL GERÇEK' ÇIKIŞI
ABD Büyükelçiliği'nin bu paylaşımının ardından uzman isimler peş peşe açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Tuncay Taymaz ve Prof. Dr. Naci Görür Batı medyasında 'yeni bir keşif' gibi sunulan verilerin aslında yıllardır bilinen bilimsel gerçekler olduğunu ifade etti. Görür ve Taymaz'ın aktardığına göre 23 Nisan'da yaşanan 6.2 şiddetindeki deprem Büyük İstanbul depreminin öncüsü konumunda.
İTÜ kaynaklı raporlar da riskin doğu kollara doğru transfer olduğunu ve Marmara'nın altındaki jeodinamik sürecin geri dönülemez bir noktaya evrildiğini doğruluyor.